Doğrular mı büyüktür inandırıcılık mı?
Başkalarının özgüvenli yanlışları nasıl oluyor da bizim güvensiz doğrularımızı yeniyor? Doğrular mı büyüktür inandırıcılık mı?
Tartışmaya başlayacağım bu konuya eminim ki hepiniz hayatınızda bir kez de olsa denk gelmiştir. Genelde Türkiye'de özellikle seçim zamanının en popüler konularından biridir: algı yaratmaya çalışmak. Peki algı büyük bir gücün (medya gibi) bizim üzerimizde kitle iletişim araçları kullanarak yaptığı bir çeşit manipülasyon mu? Peki manipülasyon ne? Sahi son zamanlarda psikologlar Instagram'da reels çekmeye başladığından beri bu kelime depresyon ve ghosting ile birlikte zirveye oturmuş durumda. TDK manipülasyonu, yönlendirme, seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme olarak tanımlamış. Peki şimdi en başa geri dönelim: algı yaratmak bir manipülasyon mudur? Yani başkalarının özgüvenli doğruları bu şekilde mi bizim güvensiz doğrularımız yeniyor? Diyelim ki bu sistem 3. kişiler üzerinde çalıştı, nasıl oluyor da sizin doğrularınız da bu algıya kurban gidiyor? Çok soru sorduğumu biliyorum ama ben aslında sizin için değil kendim için yazıyorum. Eğer bu yazıyı okuyan biri varsa da aslıda onu kendi zihnimin içinde minik bir gezintiye çıkarmış bulunmaktayım. Kendimi açıklamam bittiğine göre yeniden konumuza dönelim. Durumu size dün yaşamış olduğum bir olayla özetleyim. Erkek arkadaşımla birlikle Üsküdar'dan Mecidiyeköy'e gitmeye çalışıyorduk. Ben tam iş çıkışı saati trafiğin çok yoğun olacağından dolayı Marmaray ve metro yolunu kullanmanın bizi oraya daha hızlı götüreceğini savunuyordum. O ise vapurla karşıya geçip otobüse binmenin çok daha hızlı olacağını söyledi. Hadi bu tartışmaya hayali bir 3. kişi davet edelim. Bir arkadaşımız da orada ve erkek arkadaşım özgüvenli bir şekilde kendi ideasını savundu ve onu ikna etti. 3. kişinin kafasında bir idea yoktu zaten o sadece bir seçim yapacaktı ve daha iyi pazarlanan fikri seçti. Peki ben nasıl ikna oldum? Onun özgüvenli yanlışı nasıl oldu da benim güvensiz doğrumu alt etti. O idea bana aitti, kendi deneyim ve bilgi filtremle onu ben oluşturmuştum. Bir örnekle somutlaştıracak olursak, diyelim ki siz bir ürün pazarlıyorsunuz, rakip firma bir gün kapınızı çaldı ve size kendi ürününü anlatmaya başladı. Bu ürün şöyle seninkinden iyi böyle daha güzel vs. Siz kendi ürününüzü bırakıp gider onun ürünün satın alır mısınız ? Eee bu ikisinin farkı ne şimdi? İdealarınız da önemli değil mi? Onlar da size ait değil mi? Neden ürününüz kadar size sıkı sıkıya bağlı değil? Neden idealarınız değişmeye bu kadar müsait? Bunu bir düşünün derim.
Eğer bir önceki yazımı okuduysanız ben problemlere çözüm üretemiyorum, maalesef. Ama güzel sorular soruyorum bence.
Yorumlar
Yorum Gönder