Karma denen şey gerçekten var mı?

Karma denen şey gerçekten var mı? Karmaya inanıyor musunuz? Peki karma ne? Evrenin kendi içinde sağladığı bir adalet sistemi mi? Peki kim sağlıyor bu adaleti? Evrenin kendine ait yargıçları mı var? Yoksa Tanrı yargıç mı? Bu sefer değişiklik yapıp bir iki soruya kendimce cevap vermek istiyorum. Kendi adıma konuşmam gerekirse "din" in insanlar tarafından oluşturulmuş, oldukça beşeri bir sistem olduğuna inanıyorum. Özellikle günümüzde kendi felsefesinden dışarı çıkmış ve bundan yüzyıllar önce oluşmuş dinden çok ama çok farklı bir noktada olduğunu düşünüyorum. Burada din tartışması yapmak istemediğim için (en azından bugün), kısaca Müslümanlık, Hristiyanlık, Yahudilik gibi popüler dinlere inanmasam da bir yaratıcı güce inanmaktan da kendimi alıkoyamıyorum. Peki neden alıkoyamıyorum? Aslında bugün yazacağım konu ilk yazım olan "mutluluğu hak etmiyor muyum?" yazıma birazcık dokunuyor. O yazımda başıma güzel bir şey geldiğinde, "bundan sonra kötü bir şey yaşar mıyım acaba?" endişesinde olduğumu yazmıştım. Yani kendi içimde bir nötrleme sistemi olduğunu düşünüyorum. Tıpkı küçükken okuduğumuz kitaplardaki gibi yapılan kötülüklerin de iyiliklerin de sonuçsuz kalmayacağına inanmak istiyorum. Ne tuhaf değil mi? Sanki evren ilelebet bir intikam alacakmış gibi. Ya da biz alamadığımız intikamların elbet bir gün alınacağına inanıyoruz. İnanmak istediğimiz o yaratıcı gücün bunu bizim için yapacağına inanıyoruz...

Yazdığım hiçbir yazıyı önceden planlayarak yazmıyorum. Hepsi tamamen gelişen spontane olaylar sonucu kendi kendime sorduğum sorular sonucunda oluşuyor. O yüzden geçen gün yaşadığım bir olaydan örnek vermenin tam sırası! Bundan yaklaşık 3-4 gün önce ben de bir adaletsizliğe uğradım ve bu olay benim kendi adaletimi sağlayamamamla sonuçlandı. Ne yaptım biliyor musunuz? Bunu daha önce hiç yapmamış olsam da o anda kendimi ağzımdan şu sözler dökülürken buldum: o zaman ben de hakkımı helal etmiyorum. "Hakkımı helal etmiyorum".. Yani kendim sağlayamadığım o adaleti tanrıya, evrene havale ediyorum. Peki bu adalet eninde sonunda sağlanacak mı? Yoksa yaptığınız her şey yanınıza kar mı kalacak? Karma gerçekten var mı? Sanırım ben olduğuna inanıyorum (ya da inanmak istiyorum). Size demiştim... Bugün sorduğum birkaç soruya ben de cevap vereceğim diye... Bu sabah işe gitmek için apartmanın girişinde bana "iyi günler" diyen abinin selamını maalesef cevapsız bıraktım. Bunu yapmamım net bir nedeni yoktu, sadece o an geç algıladım, kafam karıştı vs... İşe geldiğimde kapıdan geçerken de benim "iyi günleer!" dediğim bir abi benim bu selamımı karşılıksız bıraktı.. o da bunu muhtemelen bilerek yapmadı. Bu minik bir olay tabii ki sadece minik bir örnekti ama benim bugün bunu yazmamın fitiliydi. Çünkü benim için çok önemli bir ana fikir içeriyordu. Yaşattığını yaşarsın...

Peki biz yaşadığımız her şeyi böyle mantık temellerine oturtmaya mı çalışacağız? Gerçekten yaşadığımız her şey mantıklı mı? Peki ya ölen insanlar? onlar öldükleri sırada nötrlenmişler miydi? Onların yaptıkları iyilikler ve kötülükler ya da onlara yapılan iyilikler ve kötülükler karşılığını bulmuş muydu? Bu mantıklı mı? Herkes eşitlenmeyi hak eder mi? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim güzel hatalarım var

Sonuna kadar aşk ya...

Yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi