Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan birini bir yerde tutmak zordur

Merhaba sevgili okurlarım, maalesef uyku düzenimi çok bozdum. Saat öğleden sonra bir ve hala evdeyim... en kısa zaman içinde erken yat erken kalk düzenime geri döneceğim. Size yazacağım konular son zamanlarda fazla birikti çünkü buraya çok giremedim. Aslında yazmaya yeltendiğim çok zaman oldu fakat bir türlü oturamadım. Cumartesi günü akşam tek başıma nuri bilgenin kış uykusunu izlemeye gittim. Filmi beğenmedim ama bu başka bir yazımın konusu olacak. Oradaki aydın karakteri de yazı yazıyor ve kız kardeşi Necla neden bu konuları seçiyorsun dediğinde bizim konuyu değil de konunun bizi seçtiğini söylüyor. Bunu size söylememin nedeni ise size neredeyse her yazımda söylediğim konuların spontane geliştiğiyle ilgili yaptığım o girizgahı birinin daha mantıklı kelimelere döktüğünü fark etmemdi.

Neyse o zaman gelelim benim bu yazıyı yazmama neden olan kıvılcımın nasıl patladığı mevzusuna. Geçen gün bir podcast dinledim. Arzum Uzun diye biri sex and the city karakterlerini analiz ediyordu. Mr Big karakterini analiz ederken ise şu cümleyi kurdu: "Big'i bir yerde tutmak zordu çünkü hiçbir şeye ihtiyacı olmayan birini bir yerde tutmak zordur." ve bu cümle bir anda benim kafamdaki kıvılcımları hareketlendirdi. Hayatımdaki insan ilişkilerimi, neyi nerde kiminle yaptığımı ve neden bunu onlarda yaptığımı oturdum ve düşündüm. Burada kullanılan "ihtiyaç" kelimesine sadece maddi açıdan bakmamak lazım. Evet, genelde güç ve para bir çok şeyi çözdüğü için çoğu zaman "ihtiyaç" kelimesi maddi olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu sefer bu kelimeliyi geniş anlamıyla yorumlayalım. İnsanın bu dünya istediği şeyler vardır: azimleri, tutkuları, ihtirasları. Bunların bazen açık açık farkındadır bazen ise bazı ihtirasları toplumun oluşturduğu o değer kümesinde kötü kalır ki bundadır kendine dahi itiraf edemez. İnsanın bazı ihtiyaçları vardır. O ihtiyaç ruhun en derininden gelir. İnsanı içten içe kemirir eritir. 

Tamamiyle özgür olabilmek... Nasıl özgür olucaz? Özgürlük nedir? Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir insan özgür müdür? Yalnızlıktan, yalnız kalmaktan deli gibi korkan bir insan tek başına dışarı çıkar bir şeyle yapar kendi kendine vakit geçirmeyi öğrenirse, bu özgürlük müdür? Eğer kişi, yalnızlığa dayanabilir ve kendi içsel ihtiyaçlarını anlayıp bunlarla barışabilirse, o zaman gerçekten özgürdür diyebilir miyiz?

Belki de ihtiyaçlarımızı tam anlamıyla bilmek, anlamak ve en önemlisi kabullenmek bize gerçek özgürlüğün kapısını açan o anahtardır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benim güzel hatalarım var

Sonuna kadar aşk ya...

Yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi